Saç ekimi işlemi, donör bölgeden sağlıklı saç foliküllerine sahip greftlerin saç dökülmesinin olduğu bölgeye taşınmasını içerir.
Saç Ekimi Nedir?
Saç ekimi işlemi, donör bölgeden sağlıklı saç foliküllerine sahip greftlerin saç dökülmesinin olduğu bölgeye taşınmasını içerir. Saç köklerinin ekilmesi tekniği ilk olarak 1930'larda Sasagawa adlı bir Japon doktorun fikridir. Bu fikrin gerçekleşmesi ise 1952 yılında Amerikalı bir doktorun başarısı oldu. 1980 yılına kadar yapay ekim teknikleri uygulanırken 1990'ların başında, doğal sonuçlar sağlayan yöntemler keşfedildi. Bu yöntemlerin keşfedilmesi büyük oranda teknolojik gelişmelere ve yeni ekim malzemelerinin keşfine bağlı olarak gerçekleşmiştir.
Saç dökülmesi sorunu, genetik, iklimsel, beslenme ve çevresel faktörler dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle ortaya çıka. Hem kadınları hem de erkekleri etkileyen bu sorun, dünya çapında birçok kişide rahatsızlığa neden olur. Üstelik saç dökülmesi tedavi edilmediğinde bu sorun ilerleyerek kelliğe kadar gidebilir. Erkeklerde 20!li yaşlara kadar gidebilen bu soruna çözüm olan saç ekiminde kişiye sağlıklı saçlarını geri kazandırmak amaçlanır. Bu sayede hastanın yaşam kalitesi yükselir.
Saç ekimi, geri dönüşümü olmayan saç kayıplarında son derece etkili bir tedavi yöntemidir. Özellikle ilaç tedavisinin mümkün olmadığı durumlarda bu yöntem sayesinde birçok kişi arzu ettiği saçlara kavuşabilir. Alanında uzman birçok doktor bu işlemi profesyonel bir ortamda ve steril koşullarda gerçekleştirir.
Saç Ekimi Yöntemleri Nelerdir?
Saç ekimi uzun yıllardan beri uygulandığı için, bu işlem ilk çıktığından bu yana çeşitli saç ekim yöntemleri ortaya çıkmıştır. Bu yöntemlerin en önemlileri ve bugün en çok kullanılanları; FUE, safir FUE ve DHI teknikleridir. Söz konusu tekniklerin her birinin avantajları ve kişilerin ihtiyaçlarına göre olumlu tarafları vardır.
FUE Yöntemi: Foliküler Ünite Ekstraksiyonunun kısaltması olan FUE yönteminde, mikro motor ile gerekli sayıdaki saç kökü alını ve ilgili bölgeye ekilir. Öncülü foliküler ünite nakli (FUT) yönteminin yerini FUE'nin almasıyla daha yenilikçi ve etkili saç ekimi işlemleri gerçekleştirmek mümkün hale gelir. FUT yönteminde, foliküllerle birlikte tam bir deri parçası ilgili bölgeye naklediliyordu. Uyumsuzluk oluşumuna neden olabilecek FUT yerine gelen FUE yöntemi sayesinde daha doğal görünen saçlar elde edilebiliyor. Daha kalıcı sonuçlar elde edilmesini sağlayan bu yöntemle ekilen saçlar uzamaya devam eder. Aynı zamanda yöntemin dikiş gerektirmemesi de iz ve yaraların önüne geçilmesi bakımından büyük bir avantaj.
Safir FUE Yöntemi: Şu anda Sapphire FUE yöntemi, en popüler saç ekimi teknikleri arasındadır. Saç ekimi hem tıraşlı hem de tıraşsız bölgelere Sapphire FUE tekniği kullanılarak yapılır. Nakil için gerekli greft miktarı kadar kanal açmak için safir uç kullanılır. Kullanılan safir uç sayesinde kafa derisi mümkün olan en az strese maruz kalır. Bu saç derisinin ekim işleminden sonraki iyileşme sürecini çabuk atlatacağı anlamına gelir. Safir uçların çeşitli boyutlarda olması safir saç ekimi tekniklerinin en önemli özelliklerinden biridir. Toplanan greftler bir adet olabileceği gibi ikili veya üçlü de olabilir. Tüm greftlerin sağlıklı bir şekilde alınması için çeşitli uç ölçülerindeki safirlere gerek vardır.
DHI Yöntemi: Tıraşsız saç ekimi yöntemi olarak da bilinen DHI tekniği, son zamanlarda popülerlik kazanan farklı bir saç ekim yöntemidir. İşlemden önce hastanın saçlarının tıraş edilmesini gerektirmediği için bu yöntem, bilhassa kadınlar tarafından tercih edilir. DHI saç ekimi yöntemi, mevcut saçlar korunurken, saçların seyrek olduğu yerlerdeki açıklıkları doldurmayı amaçlar. Böylece gür ve doğal görünen saçlara kavuşabilirsiniz. Donör ve ekim bölgeleri, ekim işlemine başlamadan önce yüksek çözünürlüklü kamera kullanılarak bilgisayar ortamında incelenir. Bu analiz esnasında saç tipi ve dökülmenin derecesi tespit edilir. Ayrıca bu inceleme esnasında donör bölgeden kaç adet saç alınabileceğine dair de bir fikir edinilir. DHI saç ekimi yöntemi, özellikle aktif bir sosyal hayata sahip olan kişiler ve saçlarında sınırlı bir noktada dökülme olanlar için uygundur.
Saç Ekimi İşlemi Nasıl Yapılır?
Saç ekimi işleminden önce belirli bir hazırlık aşaması gerekir. Bu aşamada çizimler yapılarak donör alanı ve ekim sırasında saç klonlama alanı sınırlarını belirlemek amaçlanır. Daha sonra cildi ekime hazırlamak için tıraş işlemini gerçekleştirir. Bazen tıraşsız da yapılabilir. Daha onra opersyonla ilgili aşamalara geçilir. Bu üç aşama; anestezik uygulama, greft toplama ve ekimdir.
- Anestezi: Saç ekimi uygulaması öncesinde ekim yapılacak bölge uyuşturulur. Bu sayesinde kişinin operasyon esnasında hastanın ağrı hissetmemesi sağlanır. Lokal anestezi tedavisi iğne kullanımını gerektirmez, bu nedenle anestezi cilt altına ağrısız bir şekilde yapılır.
- Greft toplanması: Başlangıç olarak, saç kökünün çıkarılacağı donör alanın konturunu bozmadan her saçı birer birer toplamak için küçük motorlar kullanılır. Toplanan greftler canlı oldukları için organ nakli solüsyonunda tutulmaları gerekir. Bu sayede saç ekim işlemi gerçekleşene kadar greftlerin kalitesinin korunması sağlanır.
- Greft yerleştirilmesi: Greftlerin yerleştirilmesi tam olarak saçların ekilmesi anlamına gelir. Bu işlemde köklerin bulunduğu bölgede kanallar oluşturularak greftler teker teker konur. Böylece saçların kellik veya seyrelme olan bölgeye yerleştirilmesi sağlanır.
Hazırlık aşamasının akabinde bu üç aşama kaydedildikten sonra saç ekim işlemi tamamlanmış olur. Bundan sonraki süreç, operasyonun gerçekleştirildiği saç derisinin iyileşmesi ve yeni saçlarınızın çıkmasından oluşur. Bu sürecin de en doğru şekilde geçirilmesi bilhassa önem arz eder.
Saç Ekimi Sonrası Bakım Nasıl Olmalıdır?
Saç ekiminden sonra saçların doğru bir şekilde bakım alması bir hayli önemlidir. Özellikle ilk bir afta oldukça hassastır. Saç ekimi işleminin ertesi gününde bandaj çıkarılır. Bandajın çıkarılması saç derisinin hassas olduğu gerçeğini değiştirmediği için güneşten ve sıcak sudan kaçınmanız gerekir. Üçüncü günden sonra doktorun reçete ettiği bir şampuanla saçlarınızı yıkayabilirsiniz.
Ayrıca sağlıklı beslenmeniz hızlı bir iyileşme süreci geçirmeniz bakımından önemlidir. Çay ve kahve tüketimini azaltmanız gerekir. Alkol ve sigaradan kaçınmanız tavsiye edilir. Bu dönemde fiziksel aktiviteden de kaçınmanız önerilir. Bunun nedeni ağır fiziksel aktivitelerin darbelere yol açabilme riskidir. İkinci haftadan itibaren kafa derisi iyileşmeye ve kabuklanmalar yavaş yavaş çıkmaya başlar. Ölü derinin atılmasını desteklemek için yıkama esnasında başınızı yumuşak hareketlerle masaj yapmanız önerilir.
Saç ekimi gerçekleştikten sonra birdenbire saç dökülmesi yaşanabilir. Şok dökülme olarak isimlendirilen bu dönemde dökülen saçlar zaman içerisinde geri çıkar ve kafa deriniz son halini alır.
Saç ekim işleminden yaklaşık olarak üç hafta sonra, saç çizgisi çevresindeki ödem ve kızarıklık büyük oranda azalır. Ağır egzersizlerden uzak durmanız gereken bu dönemde iyileşmenin hala daha devam ettiğini göz önünde tutmalısınız. İşlemden itibaren iki ay geçtikten sonra saç dökülmesi yavaşlar. Bu noktadan itibaren yeni saçlar büyür. Operasyonu takip eden altıncı ayda saçların kalınlaştığı gözlenir. Bu noktadan itibaren saçlarınızı şekillendirebilirsiniz. Özetlemek gerekirse; saç ekimi ciddi bir operasyon olmamakla beraber işlem sonrası dikkat dilmesi gereken bazı hususlar bulunur. Bu hususlar şunlardır:
- İşlem sonrası ilk günlerde saça su değmemelidir.
- Stresli durumlardan kaçınılmalıdır
- Ağır sporlardan uzak durulmalıdır.
- Saçı yıkamaya başladığınız 3. günden itibaren aşırı sıcak su kullanılmamalıdır.
- Saç deriniz hala hassas olduğu için iyileşme tamamlanana kadar güneşten uzak durmanız gerekir.
- Saç derisinde oluşan kabukları kendiniz koparmamalısınız. Bunun yerine kopmaya başlayan kabuklar duşta nazik dokunuşlarla, masaj yaparak temizlenmelidir.
- Saç derisinin yağmurdan korunması gerekir.
- Doktorunuzun önerdiği bir ilaç veya takviye varsa kullanmalısınız.
Tüm bu tavsiyelere uyduğunuz takdirde saç ekimini işleminin sonuçları daha başarılı olacaktır. Saç derinizin korunması sayesinde iyileşme hızlı olur ve yeni saçlarınız da kısa sürede sağlıklı bir şekilde gelir. Böylece bu işlemden kalıcı ve etkili sonuçlar elde etmeniz mümkün hale gelir.